Merhaba…
Her zaman ilk yazıyı yazmak bana zor gelmiştir.
Tamam konu otomobil olunca konuşulacak çok şey yazılacak sınırsız yazı var. Ne konuşmakla biter ne yazmakla. Zira öyle bir dünya ki, her gün kendini yenileyen ve teknolojisi ağır olmasına karşılık hızı giderek artan bir yenilikler dünyası.
Bu anlamda, bu köşeden sizlerle karşılıklı fikir alışverişinde bulunup otomobil dünyasında dolaşmayı hedefliyorum. Özellikle de eski ve yeni teknolojileri karşılaştırmayı, salt direksiyona geçip araba sürmenin keyfini sürmekten ziyade, bizlere bu teknolojinin ulaşmasında kafa yoran mucitlerin ve yatırımcıların da dünyasına girmeyi düşünüyorum.
Bazen ikinci el, bazen antika araç bazen de yeni son sürüm araç piyasasına, bazen de oto sanayilerine gidip olmazsa olmaz tamircilerimize konuk olacağım.
Belgesel okumak.
Tarih sıkıcıdır ama belgesel izlemek keyiflidir. Ama belgesel okumak diye bir şey yok. Belki bunu yazılarımızla gerçekleştirebiliriz.
Sayılar…
Otomobil severler sayıları da sever. Maksimum Kaç Km hıza ulaşır, 100 Km kaç saniyede çıkar, Km’de kaç lira yakar, kaç vites, kaç beygir gücünde… Saymakla bitmez. Sayıdır otomobil severin dünyası aslında.
Otomobil ya da araba…
“Automobile” kelimesini ilk olarak Fransızlar kullanmış ve bizde oradan gelmiştir.
Yunanca αὐτός (autós, “kendi”) ve Latince mobilis (“hareket eden”) kelimelerinin birleştirilmesinden türetilmiştir. Bir hayvan ya da araç tarafından itilmek ya da çekilmek suretiyle hareket eden araç anlamında kullanılmaya başlamış ve ilkemizde de ilk olarak Ahmet Rasim tarafından “şehir mektupları” eserinde yer alarak 1800 lerden itibaren kullanılma başlamıştır.
Bize ne bundan diyebilirsiniz ama sonuçta Osmanlı devleti yazıyı günah sayarken Avrupa ve Amerika hatta Çin icatlar peşinde koşuyordu. Hakkını yemeyelim bizde de icat peşinde koşanlar çok oldu ama “eski köye yeni icat çıkarma” diyerek yok edildiler. Yeri geldiğinde onlara da değineceğim.
Bilinen ilk tasarımlar…
Orta çağ felsefesinin önemli isimlerinden biri olan Roger Bacon (1214-1294) deneysel bilim yolunda çalışmaları olan biridir ve 13. yüzyılda Guillaume Humbert‘e yazdığı bir mektupta at ile çekilmeden, hayal bile edilemeyecek hızda hareket eden bir aracın yapılabilir demektedir. Daha Osmanlı ortada yoktur o tarihlerde.
Ferdinand Verbiest, Çin imparatoru için bir oyuncak olarak yapılan küçük buharlı araç tasarlar. Oyuncak olarak tasarlanan, küçük bir ocağın üzerinde yer alan buhar kazanı, buharın hareket ettirdiği bir çark ve dişliler ile hareket ettirilen küçük tekerleklerden oluşan bu aracın nasıl çalıştığını 1668’de yazdığı Astronomia Europa adlı yapıtında anlatır. (resim)
Nereden nereye…
Hayaller gerçekleştirilmek içindir…
Şimdilik hoşça kalın.
Adnan Kervan